ÇOCUĞUN GÖREVİ NEDİR?
Merhabalar!
Sevgili ebeveynler bir çocuğun en önemli görevi nedir?
Anne babasının sözünü dinlemek, annesine yardım etmek, derslerine çalışmak, uslu çocuk olmak…
Bunlardan hangisi sizce? Hiçbiri değil. Bir çocuğun özellikle 0-6 yaş arasında ise bu çocuk, en önemli görevi oyun oynamaktır. Evet oyun oynamak yanlış duymadınız. Aileler böyle deyince bir şaşırıyor önce. Çünkü toplumumuzda oyun denince çocuğu oyalamak, vakit öldürmek gibi şeyler düşünülüyor. Oysa bir anne-baba nasıl yemek yaparken soğanı, domatesi ince ince doğruyor; yağda kavuruyor; diğer sebzeleri içine ekliyor; su koyuyor; ve zamanla pişmesini bekliyorsa, oyun da çocuklar için tıpkı böyledir. Çocuk oyun oynamaya başladığında tıpkı pazara gidip en iyi en taze sebzeyi seçmeye çalışan ebeveynleri gibi gözlem yaparlar. Yanında oyun oynayanları gözlemlerler. Diğer çocuklar neler yapıyor, ne ile oynuyor, onun ilgi alanına giriyor mu çocukların oynadıkları oyuncaklar, kendisi oynayabilir mi o oyuncakla, kendisi neler yapabilir, neleri yapmayı deneyebilir vb gibi. Sonraki evre tamamen ebeveynlerin yan tezgahtaki sebzeye de bakmaları gibidir. Çocuk oyun oynayan çocuğun yanına geçiyor. Hem bir yandan gözlem yapıyor hem de kendi kendine oyuncaklarla oynuyor. Sonrası ise komşunuz ile aynı tezgahta bir şeyler bakıyorsunuz gibidir. Yani çocukların iki ayrı oyunu bir araya geliyor. Ve birlikte oyun oynamaya başlıyorlar. Önceleri biraz tartışıyorlar, inatlaşıyorlar, oyuncaklarını paylaşmak istemiyorlar ancak zamanla su akıyor yolunu buluyor. Literatürde de Parten oyunun aşamalarını aynı bu şekilde açıklamıştır:
1)Tek Başına Oyun:
Bu dönemin başlangıcında çocuk öncelikle kendi uzuvlarıyla ve birkaç aylık olunca da çevresindeki uyarıcılarla ilgilenmeye başlar. Bu dönemde nesnelerin renkleri, sesleri ve hareketleri çocuğun oyununu oluşturmaktadır. Daha sonra ise diğer kişilerle sosyal etkileşimi olmaksızın, çocuk oyuncaklarıyla yalnız başına oynamaktadır. Çocuk grup aktiviteleri içinde arkadaşlarına katılmaz, çevresindeki çocukların oyunundan etkilenmez ve bağımsız davranır. Bu dönemin en belirgin özelliği, çocuğun çevresindeki hiçbir şeyden etkilenmeden oyununa devam etmesidir.
2)Katılımsız Oyun:
Bu dönemde çocuk diğer çocuklarla herhangi bir ilişki kurmaksızın, sadece onların oyunlarını izler veya oyuna katılmadan onların davranışları hakkında sorular sorabilir. Bu oyun aşaması tek başına oyun aşamasından çocuğun diğerlerinin oyunuyla ilgilenmesi ile ayırt edilebilmektedir.
3)Paralel Oyun:
Bu dönemde, çocuklar aynı ortamda oynarlar, aynı oyuncakları kullanırlar, fakat birlikte oynamazlar ve birbirlerinden bağımsız olarak oyunlarını sürdürürler. Paralel oyunda da çocukların sosyal etkileşimleri çok az olmakla birlikte, bir oyuncağı istemek, düşüncelerini söylemek gibi durumlarda birbirleriyle çok az da olsa etkileşime girebilirler.
4)Birlikte Oyun:
Çocuklar bir arada grup şeklinde ve birbirleriyle etkileşim halindedirler. Birbirlerinin fikirlerinden yararlanabilirler, oyun materyalleri alışverişi yapabilirler. Çocukların her biri kendi oyununa devam edebilir, birlikte de oynayabilirler.
5)Kooperatif Oyun:
İşbirliğine dayanan bu oyunda, amaç beraberce belirli bir sonucu başarmaktır ve oyun bu amaç göz önünde bulundurularak planlanmıştır. Bu dönemde çocuklar arasında gerçek bir sosyal etkileşim vardır ve çocuklar oyunun amacına ulaşmak üzere örgütlenmişlerdir. Ayrıca, oyun malzemeleri de bu amaca uygun olarak paylaşılır.
Peki ne oluyor oyun oynayınca? Ya da uzmanlar neden bu kadar önem veriyor bu oyuna? Neden önem veriyoruz biliyor musunuz? Çünkü çocuğun kendini en güzel ifade etme biçimidir oyun. Ben varım anne-baba, buradayım, bir derdim var ya da çok mutluyum, şunlarda eksiğim, şu becerilerimin desteklenmesi gerekiyor deme şeklidir. Oyun çocuğun bir nevi beslenme şeklidir. Legolarla oynar parmaklarını kullanır ince motor becerileri gelişir. Ya da legoları yerine takamaz ince motor becerilerim desteklenmeli der sizlere. Koşar, zıplar, bisiklet sürer kaba motor becerileri desteklenir. Bisiklete binemez, sizlerden destek ister bir şekilde toparlamaya çalışır. Evcilik ya da doktorculuk oynar arkadaşları ile drama yapar, iletişim kurar kime nasıl tepki vereceğini öğrenir, dil gelişimi gelişir. Bunları yaparken kendi işini kendi halletmeye çalışır, günlük yaşam becerilerini gerçekleştirmeyi öğrenir. Bunların hepsini yaparken ise bilişsel aktiviteleri hız kazanır. Karşılaştıkları problemlere karşı çözüm üretmeye çalışırlar. Ve bu böyle sürüp gider.
Peki sonra ne olur? Bu oyunlar arkadaşlarla, aileyle, kardeşlerle, akrabalarla oynandıkça hem çocuğun oyun oynadığı kişiyle iletişimi gelişir, etkileşimi artar hem de gerçek hayata karşı hazırlıkları başlar. Yapılan araştırmalara göre çocukluk çağında aktif bir şekilde oyun oynayan çocukların ileriki yaşamlarında daha aktif olduğu görülmüştür.
Sevgili ebeveynler çocuklarımızla vakit geçirmek için değil kaliteli vakit geçirmek için oynayalım, oynatalım. Bu gün oynadığımız her oyun, gelecekteki çocuğumuza bir yatırımdır. Tıpkı en başındaki yemek yapma örneği gibi. İyi bir yemek yapmak için yemeğin içine gereken bütün malzemeleri katıp yemeği ocağa koyuyoruz pişsin diye ve biz yemeğe ne kadar iyi malzeme koyarsak o kadar lezzetli yapabiliriz. Çocuklarımızla da ne kadar çok oyun oynarsak gelişimini o kadar desteklemiş oluruz.
Çocuklarla, çocuk kalın!
Çocuk Gelişimci
Bedriye ÇELİK
Daha fazla bilgi için sitemizdeki videolarımızı izleyebilirsiniz.
İnstagram hesabımızdan güncel paylaşımlarımızı takip edebilirsiniz.
Güncel makalelerimizi okumak için blog sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.