SOSYAL DUYGUSAL ÖĞRENME
Sizlere biz yetişkinlerin ve çocuklarımızın hayatındaki birçok alanda önemli olan Sosyal ve Duygusal Öğrenme’den bahsetmek istiyorum. Peki nedir bu Sosyal ve Duygusal Öğrenme? SDÖ, tüm çocukların, gençlerin ve yetişkinlerin sağlıklı kimlikler geliştirmek, duyguları yönetmek ve kişisel-sosyal hedeflere ulaşmak, başkalarıyla empati, destekleyici ve sağlıklı ilişkiler kurmak ve bunları sürdürmek için bilgi, beceri ve tutumlar edindikleri ve bunları hayatlarına uyguladıkları bir süreçtir. Amaç çocuklara sosyal ve duygusal anlamda katkı sağlamaktır. Z kuşağından önceki kuşaklara baktığımızda hayatlarına yön verecek önemli kararları almakta ne kadar zorlandıklarını görebilirsiniz: Bir işe girmek, aile kurmak gibi. Bu kararlar alınırken çoğu kişi ailesinin fikrini çok önemser, tek başına karar vermekte zorlanır. SDÖ’de benim önem verdiğim konulardan biri özenli karar vermek ve verilen kararın sorumluluğunu almak. Çocuklarımızın sağlıklı bir gelecek inşa etmeleri için bu nokta çok önemli. Peki SDÖ’yü nasıl uygulayabiliriz? Bunun için eğitmen-aile birliği olması SDÖ’yü daha anlamlı kılacaktır. Çünkü SDÖ sadece eğitim ortamlarını değil toplumu da kapsayan bir öğrenme sürecidir.
Eğitim süreçlerine, özellikle de klasik eğitim tarzına baktığımızda en önemli kazanımlar akademik kazanımlardır. Klasik öğretmen ve klasik aile yapısıyla çocukların sosyal davranışlarından çok derslerindeki başarısı ön plandadır. Ben SDÖ’yü şu şekilde anlatmak istiyorum:
Can başarılı bir çocuktur. Ailesi tarafından ‘başarılı’ olması için tüm imkanlar sağlanmıştır: özel öğretmenler tutulmuş ve şehrin ‘en iyi’ okulunda eğitim almıştır. Ailesi Can eve geldiğinde ona sürekli dersleriyle, notlarıyla ve Can’ın ‘rakipleriyle’ ilgili sorular sormuşlardır. Okuduğunuz gibi Can sürekli akademik yönüne vurgu yapılmış ve bu yönde yetiştirilmiş bir çocuk. Ülkemizdeki bayramları düşünün. Kalabalık bayram ziyaretlerinde çocuklar ve girdikleri üniversiteler, onların derslerdeki başarıları anlatılır. Yani toplumumuzda birçok çocuk ne yazık ki akademik başarısıyla var olur. Başarılı çocuğun (Ki bu tanım bile çok karmaşık. Neye göre, kime göre başarılı? ) olduğu bir ortamda sınav notları düşük olan çocuk gittikçe silikleşir. Hadi şimdi hep beraber Can’a dönelim: Can büyüdü, mükemmel akademik notlarıyla ülkenin üst düzey üniversitelerinden birinde okudu ve iyi bir şirkette işe girdi. Harikasın Can! Evet şimdi gelelim SDÖ noktasına. Sürekli akademik başarısına vurgu yapılan Can şirkette grupla çalışmada çok zorlandığını ve herkesi kendine rakip olarak gördüğünü fark etti. Hatta çok başarılı olduğu için herkesin onu kıskandığını düşünüyor. Çünkü çocukluğundan beri ona öğretilen şey yolundaki rakipleri ezip geçmek. Çalışma arkadaşlarıyla konuşurken aklına geleni dürüstçe(!) söylediği için bazı arkadaşları ona tuhaf bakmaya başladı ve onunla kahve sohbetine katılmayı bile bıraktılar. Can’ın mükemmel akademik başarıları hayatta çok da işine yaramıyor hatta sosyal ve duygusal alanda hiç de başarılı değil. Daniel Goleman “Eğer elinizde duygusal becerileriniz yoksa, eğer sizi strese sokan duygularınızı yönetemiyorsanız, eğer empatiden yoksunsanız ve etkili ilişkiler kuramıyorsanız, o zaman ne kadar zeki olursanız olun hayatta çok da ileri gidemezsiniz.” der. SDÖ’nün önemi burada devreye giriyor. Bir çocuk dünyaya geldiğinde çok karmaşık bir yapının içerisine giriyor. Sorun çözme, doğru kararlar verme, eleştirel düşünme, yaratıcılık gibi beceriler ona hayatta çok büyük fayda sağlıyor. Peki bu konuda aile ne yapabilir? Bunun için çocuklara örnek olmak, onlarla işbirliği yapmak çok önemli. Hatta bizler de onlarla beraber kendimizi bu konuda geliştirebiliriz. Yeri geldiğinde çocuğumuzdan özür dilemek, kendi kararlarını vermesi için ona alan yaratmak, duygular üzerine sohbet etmek, çözmesi gereken bir sorun olduğunda sorunu çözmek yerine çözüm sürecinde ona destek olmak, sonuçtan çok sürece odaklanmak , yardıma ihtiyacı olan insanlara birlikte destek olmak yapabileceğimiz şeylerden bazıları. Sahip olduğumuz bilgi ve becerilerin yanında nasıl bir insan olduğumuz da çok önemli. Empati kurabilen, yardımsever, sorun çözme becerisi gelişmiş, kendi kararlarını verebilen ve sonuçlarına katlanabilen çocuklar yetiştirmek önceliğimiz olmalı. Dünyaya kazandırılan her iyi insanın gelecek adına bir umut olduğuna inanıyorum.
EVDE YAPILABİLECEK SOSYAL DUYGUSAL ÖĞRENME ETKİNLİKLERİ
- Sahip olmaktan mutlu olduğun 5 şey söyler misin?
- Kendini mutlu hissettiğin bir anı anlatır mısın?
- Sence iyi bir arkadaş nasıl olur?
- 1 dakika sessizce oturalım. Ne duyuyorsun?
- Kendini üzgün hissettiğinde ne yaparsın?
- Görebildiğin, duyabildiğin, dokunabildiğin, koklayabildiğin ve tadabildiğin 1 şey bulalım mı?
- Kibar olmak nedir? Nasıl kibar olabiliriz?
- Sence bir kahraman nasıl olmalı? Kahramanımıza isim verelim, kahramanımızın özelliklerini söyleyelim ve birlikte resmini çizelim.
- Gelecekteki halinin resmini yapalım. Gelecekte sen ne iş yapıyorsun?
- Kendimizde en sevdiğimiz özelliğimizi söyleyelim mi? Sen kendinde en çok neyi seviyorsun?
- İyi olduğun bir şey söyler misin?
Psikolojik Danışman
Tuğçe Tüfekçi
İçeriklerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.
İnstagram hesabımızdan güncel paylaşımlarımızı takip edebilirsiniz.
Güncel makalelerimizi okumak için blog sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.