EKRANLA DEĞİL SİZİNLE VAKİT GEÇİRMEK İSTİYORUM
Çok sevgili canım ebeveynler merhaba,
Günümüzde sıkça maruz kaldığımız telefon, tablet ve televizyonun çocuklarımızın dil gelişimine etkisi üzerine sizlere önemli hatırlatmalarda bulunmak ve farkındalık yaratmak isterim. Hepimizin farkında olarak veya olmadan yapmış olduğu, bazen işten yorgun gelince dinleneyim derken bazen daha kolay yemek yesin diye açtığımız ekranlar, miniklerimizin gelişimini zannettiğimizden de çok etkiliyor. Hele de daha kendilerini ifade edemedikleri ya da yavaş yavaş, tatlı tatlı konuşmaya başladıkları dönemde çocuklarımızı tek yönlü bir girdi sunan, iki boyutlu ekranlara maruz bıraktığımızda gelişimlerinde bir yavaşlama hatta bazen gerilemeye bile sebep olabilmekteyiz. Peki bu dönem nedir öncelikle size kısaca ondan bahsetmek isterim.
Yaşamın mucizevi yılları olarak nitelendirdiğimiz erken çocukluk dönemi tüm gelişim alanları açısından önem taşıyan kritik bir evredir. Bu dönemde çocuk büyük bir hızla gelişir; zekası, algısı, kişiliği, sosyal davranışları ve zihinsel yetenekleri ciddi oranda şekillenir. Beyin gelişiminin büyük bölümü de bu dönemde tamamlanır ve çocuğun gelecekteki yaşamını etkileyebilecek öneme sahiptir. Yani anlayacağınız üzere pek kıymetli yıllardır. Bu dönemde çocukların yüz yüze etkileşim yoluyla öğrenmeleri ve dil gelişimi bakımından pasif dinlemek yerine aktif konuşmalara dahil edileceği ortamlarda bulunmaları gerekir.
Teknolojinin hayatın her alanında yaygın şekilde kullanılmasıyla birlikte çocukların elektronik cihazlarla etkileşim olasılığı da ne yazık ki artmıştır. Çocuklar sanal ortamda kaldırabileceğinden fazla uyarana maruz bırakıldığında; ekran karşısında geçirilen zaman sonucu önemli gelişimsel aktivitelerinin sekteye uğraması, gerçek dünyadan ve gerçek deneyimlerden uzak büyümesi gibi sanal ortamı anlamlandırma yeteneği henüz gelişmemiş erken çocukluk döneminde birçok olumsuzluğu beraberinde getirebilmektedir. Bunlardan birisi de konuşma ve dil gelişim sürecini olumsuz etkilemesidir. Çünkü iletişimin etkileşim temelli olması gerekir ve ekran buna engel olur.
Sosyal etkileşimler, erken çocukluk deneyiminin temel bileşenleri olarak kabul edilir. Ekran başında uzun süre bulunma çocuğun arkadaşlarıyla sosyal ortamlarda vakit geçirme olasılığını da azaltmaktadır. İçinde bulunduğumuz pandemi sebebiyle zaten çocuklarımızın akranlarıyla geçirdikleri, sosyalleşebildikleri zaman oldukça azalmıştır. Bu süreci eminim ki hepiniz çocuklarımızın gelişimi için en iyi hale getirmek istersiniz! Öyleyse dikkat etmemiz gereken şeyler neler onlara bakalım.
Çocuklarımızı kontrolsüz olarak ekran başında bıraktığımızda çok şey kaybedebileceğimizi kendimize sıklıkla hatırlatmalıyız. Dijital ortamın bu kadar yaygınlaştığı günümüzde ekranları çocuklarımızın bulunduğu ortamdan tamamen çıkarmak gerçekçi olmasa da zararlı etkilerinin önlenmesi ve azaltılması için elimizden geleni yapmalıyız. Bu olumsuz etkileri azaltmak için ilk 2 yıl çocuklarımızı mümkünse hiç ekrana maruz bırakmamalıyız. İlerleyen dönemlerde de yaşına ve gelişimine uygun olabilecek içerikli programları siz ebeveynler eşliğinde etkileşimli hale dönüştürerek ve yine yaşıyla uyumlu olarak sınırlı sürede izleyebiliriz. Bunun yanı sıra çocuklarımızla etkili bir şekilde geçirdiğimiz süreyi arttırmalı, gelişimlerine ve ihtiyaçlarına uygun keyifli oyunlar oynamalıyız. Unutmamalıyız ki çocuğun işi oyundur ve biz oyun sırasında dil gelişimini desteklemek için pek çok fırsat elde edebiliriz!
Sadece çocuklarımızın değil ebeveyn veya çocukla vakit geçiren kişilerin de devamlı ekran ile etkileşim halinde olması çocukla geçirdikleri zamanın uzunluğunu ve kalitesini düşürdüğü için, çocuğun konuşma gelişmesini yavaşlatıcı bir etken oluşturmaktadır. Yani, çocuk direkt seyretmese bile ebeveynin/bakım verenin devamlı televizyon seyretmesi çocukla oyun oynarken arka plan gürültüsü oluşturmasına sebep olur ve konsantrasyonu bozar yine çocuğun dil gelişimini yavaşlatıp olumsuz etkiler yaratabilir. Kuralların sadece çocuklar için değil, büyük oranda anne ve baba için de geçerli olması, anne babanın da ekran süresini kısıtlaması, çocukları ile diğer işleri olduğunda aktif olarak oynayamasalar bile onlara bağımsız ama kontrollü oyun oynama fırsatları yaratmaları gerekmektedir. Unutmamalıyız ki çocuklar iyi birer gözlemcidir ve bizleri rol model alır, bu sebeple onlara davranışlarımızla da örnek olmalıyız!
İzlediğiniz ya da izlettiğiniz hiçbir şey çocuğunuzun gelişimini izlemekten, beraber vakit geçirmekten daha keyifli olamaz. Zaman çok hızlı ve bu kıymetli dönemler bir daha geri gelmiyor. Dilerim en güzel şekilde değerlendirirsiniz. Hayat bir armağan öyleyse daha az ekran, daha çok oyun, bolca etkileşim!
Çisem ACAR
Dil ve Konuşma Terapisti
Daha fazla bilgi için sitemizdeki videolarımızı izleyebilirsiniz.
İnstagram hesabımızdan güncel paylaşımlarımızı takip edebilirsiniz.
Güncel makalelerimizi okumak için blog sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.